

“Vahdeti Vücud Meselesi” Bir Karoglan Raşit Tunca Makalesi
Namazda kelime-i şahadet ile Allah’ın Vahdet ini birliğini birlemek
Vahdette Kesret, Kesrette Birlik,
Buna örnek olarak evliya İzam demişler ki, namazda lisanını teke indir.
kalbin ayrı elin ayrı konuşmasin, gözün ayrı olmasın. Aynen bu durum
tören geçidinde trampet çalan gruptaki bir adamın, aynı anda trampet
çalması, notaya uyması, grupla birlikte düzgün şekilde yürümesi, ve
selam geçidi alanına Gelince, selam vermesi gibi, veya başka bir
temsili misal ile, Sen araba sürerken ellerin direksiyonda, Gözün
yolda, ayakların 2 ayrı kuvvette, fren ve gaz da, ve öyle olunca
araba sürmekte bile kuvvetler ayrılığı var, her birisi ayrı bir konumda
ya da ayrı bir işte, ayrı bir yönde, ayrı bir harekette olmasına rağmen
bile, Vahdet olan vücuttaki bir görevi ifa etmektedir şoförlük
görevini, hepsinin görevi ne kadar ayrı, hepsinin görevi birbirinden
binlerce farklı, ama aklin yeri olan beyin ile, hepsi toplanıp ayrı ayrı
işleri görmesine rağmen, Aslında tek olan Vahit olan, bir bedene
hizmet etmekte ve tek fili meydana getirmekde. Vahdet ve kuvvetler
ayrılığı bu demektir. Allah’ın Rezzak olması, Settar olması, mümin
olması, halık olması,… yani bu kadar ayrı sıfatlarını aynı anda
yeryüzünde tecelli ettirmesi, binlerce insanın üzerinden olur, ya da
hayvan üzerinden, ya da bitkiler üzerinden, ya da maddeler elementler
üzerinden olmasına rağmen, Allah tektir, ve bunların hepsi tek bir
güce hizmet eder. Ahmet amcanin Ankara’da olması, Fatma teyzenin İzmir
de dolması, George Bush un Amerika’da olması da, bu gücün böyle yerli
yerince olmasına engel değildir.
Bu benim Vaaazi vaaz ederken, tatlı tatlı konuş ki, insanlar anlasın,
diyorlar , küfretme kizma falan filen. ben tatlı veya sinirli konuşunca,
ya da bağırıp çağırınca, insanlar anlamaz kaçar deniyor.
tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
Halbuki cennette, Adem ile Havva yalnız iken, şeytan önce kapının
bekçisi Rıdvan’ı, tatlı bir dil ile kandırdı, ve kapısı bile olmayan
cennetin kapısını açtırıp, cennete girdi, ve sonra yine Tatlı tatlı
konuşup, Havva annemizi de kandırdı, ve ondan öğrenen havva annemizin
de (Matrix Mr smith) içine girip havvanın dilinden konuşup, adamı da
kandırdı, yani adamı ve Hazreti Adem’i kocasını kandırdı. Güzel
konuşmak mı güzel amel burda, kötü bir görev ve amel mi, her güzel
konuşan, güzel işler tutsaydı, Adem ile Havva cennetten atılmaz di.
Bazen bağırmak da Allah’ın sıfatlarından isimlerinden birisi, Celal
ismi. Ben yerinde bağırmayınca Celal ismi tecelli etmez, Allah
kahhardır, yerinde kızmayınca da; Kahhar ismi tecelli etmez, ve Allah
Musa ya dedi ki :
Aasa nı denize vur, “fadrib bi asake” yani vurmak darb etmek, Ve yine
gerekirse kadınlarınızı hafifçe dövün, Yani yine darb etmek fiili
burada geçiyor, böyle olunca, insanın elinden, dilinden, gözünden,
ayaklarından, veya diğer azalarından çıkan, Her fiili işleyen o kulda da
Allah’ın sıfatlarından isimlerinden bir isimi tecelli ediyordur ve
yani, yani dövmek de Allah’ın sıfatı ve ismidir, Biz Vahdet olunca,
bizden çıkan bir dövme Fiili amma kadini olsun, amma düşmanimiz olsun,
Allah’ın fiili olmuş olur. yani dövmek de Allah’ın ismi imiş, o zaman
dövmek güzel bir fiil değil, diye bilmiyormuyuz? Halbuki dövmekten
insandan çıkan bir fiil, Yani Allah’ın sıfatı ve fiillerinden Bir ismi.
Bedendeki sağ el ve sol el gibi ikisi farklı kutuplarda olmasına
rağmen, farklı yönleri, ve farklı işler görmesine rağmen, aslında tek
bir bedenin işini görmek üzere yaratılmışlardır. Yine bedende bütün bu
kuvvetler toplanmasını rağmen, Ve Ahmet amca da, Mehmet amca da, Ayşe
teyze de de aynı Güçler var, Ayrı Bir bedende, ayrı bir Vahdet halinde
toplanmış vaziyette, ve her bir vücut bir Kainat olunca, binlerce Kainat
olmasına rağmen, yine Vahdet olan, hepsini içinde toplayan Vahid olan,
Kahhar olan Allah’a Hizmet etmekteler, her ne kadar ayrı ayrı
görünseler de hepsi, bir dünya içinde, bir kuvve, Yani bir tek kuvvet.
ve hepimiz Bizler Vahdeti, yani voltranı oluşturmaktayiz. ve Mehdi’nin
de Zamanın Ruhu ve Vahdeti Vücut olması, Bütün herkesin onun içinde bir
parça halinde olması, buna engel değildir, Çünkü tırnak nasıl binlerce
hücreden oluşur, göz hücrelerinden farklı ise, yahut bir üst beden
Hazreti Nuh, bir üst beden Adem, senin yine bir Vahdet olaraktan, diğer
parçaları içinde taşıdığın gibi, Şu zamanda insanları da Hazreti Mehdi
Aleyhisselam kendi vücutlarında taşımakta, ve dediğimiz gibi, Raşidi
tarikatina göre, yağmur yağması, ve kar yağması için, O nu (Allah i)
zikirettikten sonra, su veya süt içmesi, işte Bedenindeki dünyaya ve
parçalara Kar veya su gitmesine o yüzden sebep olmakta, o Vahdet ve
bütün olduğu için, parçalar ondan beslenmekte,
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
قُلْ مَن رَّبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ قُلِ اللّهُ قُلْ
أَفَاتَّخَذْتُم مِّن دُونِهِ أَوْلِيَاء لاَ يَمْلِكُونَ لِأَنفُسِهِمْ
نَفْعًا وَلاَ ضَرًّا قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الأَعْمَى وَالْبَصِيرُ أَمْ
هَلْ تَسْتَوِي الظُّلُمَاتُ وَالنُّورُ أَمْ جَعَلُواْ لِلّهِ شُرَكَاء
خَلَقُواْ كَخَلْقِهِ فَتَشَابَهَ الْخَلْقُ عَلَيْهِمْ قُلِ اللّهُ
خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Kul men rabbus semâvâti vel ard(ardı), kulillâh(kulillâhu), kul e
fettehaztum min dûnihî evliyâe lâ yemlikûne li enfusihim nef’an ve lâ
darrâ(darren), kul hel yestevil a’mâ vel basîru em hel testevîz zulumâtu
ven nûr(nûru), em cealû lillâhi şurakâe halakû ke halkıhî fe teşâbehel
halku aleyhim, kulillâhu hâliku kulli şey’in ve huvel vâhidul kahhâr
Meali :
O dedi ki :“Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” onlar da dediler
“Allah’tır”. (Hz Mehdi de onlara Dedi ki: “O’nu (beni yani Hz Mehdi yi)
bırakıp da kendilerine gelen bir zarara veya faydaya bile bir hükmü
olmayan dostlar mı ediniyorsunuz, (Dünyamizi ve kainati zulumetten
aydinlığa çevirp nimetlerle dolmasıina sebeb olan, O nun Gücü (Mehdi
nin gücü ile onların ki aynımı bir mi) vallahi değil, ya onunla da
(mehdi ile de) herşeyi hakkıyla yaratan ve vâhidul kahhâr olan Allah ın
ki aynımı bir mi?(Degil).
(Sadakallahul Aziym RA’D Suresi 16. ayet)
Yukarıdaki ayette denildiği gibi, Onun ile sizin evliyalarınızın gücü
aynı mı, bütün İle parça olan aynı mı, göz ile bütün beden aynı mı,
bütün ile parça aynı mı? ve Hazreti Mehdi Zamanın Ruhu ve bedeni
olaraktan bütünü temsil eder, ve zamanın Vahdeti Vücudu o odur, Halifeyi
Ruyu zemin olan, Hazreti Adem, veya Hazreti insan, veya adam o dur.
Rabbim Mehdiye bütüne uygun davranmayı, askerlerine de parça
olduklarını bilip de, parçayı uygun davranmayı nasip ve Müyesser kılsın.
Amin Velhamdülillahi rabbil alemin.
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 04.11.2019
Original Kar © glan