

Köpeklerde Hastalıklar ve Bakımları
KÖPEKLERDE HASTALIK VE BAKIMLARI
KÖPEĞİN VÜCUT BAKIMI, TEMİZLİĞİ VE EGZERSİZLERİ
Bakım, köpeğin sağlığını ve iş verimini olduğu kadar, görünümünü ve
güzelliğini de etkiler. Bakımı gereğince yapılan köpek, kendini daha ilk
bakışta belli eder. Tüylerinin parlaklığı ve düzeninden, hareketlerinin
canlılığına, bakışlarındaki dikkat ve zekadan, davranışlarındaki güven
ve uyuma değin her şey bunu yansıtır. Hepsinden önemlisi, bakılan köpek
sevilen köpek demektir, değer verilen köpek demektir. Bu ise, bir
köpeğin yetiştirilmesinde besin kadar önemli bir öğedir. Köpek bakımı
belirli başlıklar altında toplanabilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1. Tüylerin ve Derinin Bakımı:
Köpek postlu bir hayvandır. Bu post, onun dış etkilere karşı korunmasını
sağladığı gibi görünümünü güzelleştiren bir değer de taşır. Köpeklerin
bir bölümünün tüyleri kısa, bir bölümünün orta uzunlukta, bir bölümünün
ise oldukça uzundur. Doğal olarak uzun tüylü türler, daha büyük ve
özenli bir bakım gerektirir. Özellikle tüy değiştirme zamanı olan
ilkbahar, ve sonbahar süresince, bu iş daha büyük bir önem kazanır.
Gerekli bakım yapılmadığı takdirde, köpeğin yaşadığı tüm çevre tüy
döküntüleriyle dolar. Bu ise insanların sağlığı açısından büyük
sakıncalar içerir. Köpek için ise başka açıdan önem taşır.
KÖPEK HASTALIKLARI
Fırçalanmayan ve bakılmayan tüyler, köpeği rahatsız eder, kaşındırır.
Onları kendi çabasıyla düşürmeye çalışır. Bu ise yaralanmasına, cildinin
çizilmesine ve mikrop kapmasına yol açabilir. Bazı deri hastalıkları
ortaya çıkabilir. Bütün bu sakıncaları önlemek, köpeğin sağlıklı bir
cilde ve tüylere sahip olmasını sağlamak için, normal zamanlarda
günaşırı, tüy dökümü süresince günde bir kez fırçalamak yararlı ve
gereklidir. Ancak, derinin bu devre içinde son derece hassaslaştığı
unutulmamalı, sert kıllı fırçalar kullanmaktan kaçınılmalıdır.
Köpeğin özel bakım gerektiren bir tür olmadığı durumlarda, genel olarak
şöyle bir yol izlenebilir. Tüylerin fırçalanmasına baş üstünden
başlanılır ve orta sertlikteki kıl fırça ile hayvanın gerisine doğru
sıkıca sıvazlanarak taranır. Sırt bölgesinin taranması bitince, göğüs
yöresi ve köpeğin yanları aşağıya doğru ayaklara varıncaya değin düzenli
sıralar halinde fırçalanır. Bundan sonra kıllar çıkış yönünün tersine,
bir kez daha fırçalanır. Bu tarayış, kıl diplerini güçlendirdiği, deriye
masaj yerine geçtiği gibi, kıl diplerine yerleşmiş bulunan toz ve
zararlı maddeleri de kabartır. Bundan sonra, yeniden düzgün yönde bir
fırçalama ile tüy bakımının birinci aşaması bitirilir.
Islatıldıktan sonra sıkılarak suyu iyice alınan pamuklu bir bez parçası,
eski bir fanila ile köpeğin tüyleri çıkış yönünde bastırılarak silinir.
Göğüs, karın, bacak ve bacak araları iyice temizlenir. Bu arada deri
iyice araştırılarak, kene, pire gibi zararlıların bulunup bulunmadığına
bakılır. Eğer görülürse önlemleri alınır.
Kısa Tüylü Köpeklerin Taranması: Kısa tüylü köpeklerin taranmasında kısa
ve yumuşak kıllı fırçalardan yararlanılır. Sert ve uzun kıllı fırçalar
kullanım bakımından elverişsiz olduğu gibi, köpeğin derisini de
çizebilir. Bundan sonra tüylerin çıkış yönüne doğru yapılan
fırçalanmayla bütün toz ve pislikler atılır. Köpeğin tüyleri düzenli,
parlak ve sağlıklı bir görünüm kazanır.
Uzun Tüylü Köpeklerin Taranması: Uzun tüylü köpeklerin taranmasında,
uzun ve sert kıllı fırçalardan yararlanılır. Böylece sık ve uzun
tüylerin arasına girip onları temizlemek ve havalandırmak, düzen vermek
mümkün olur. Bu amaçla, dişleri aralıklı taraklardan, tel fırçalardan da
yararlanılabilir. Özellikle Kaniş gibi tüyleri kıvırcık ve sert olan
türlerin tüy bakımında böyle taraklar ve tel fırçalar gereklidir.
2. Dişlerin Bakımı:
Genç ve sağlıklı köpeklerin dişleri beyaz, parlak ve diş taşlarından
arınmıştır. Diş sağlığının, yaşla olduğu kadar beslenme ve bakımla da
büyük ilişkisi vardır. Gelişme çağlarında kalsiyum gereksinimi yeterince
karşılanan köpeklerin dişleri güçlü ve sağlam olur. Erişkin olduğunda,
gevrek, iri sığır kemiği verilen köpeklerin dişlerinde diş taşları
oluşamaz ve dişler aşınmalara karşı direnç kazanır.
Dişlerdeki renk sararması, kötü ağız kokuları her zaman diş taşlarından
ileri gelmez. Kimi kere bunların nedeni sindirim bozukluklarıdır.
Dişlerde görülen önemli arızalar ve diş taşları için mutlaka bir
veteriner doktora gitmek gerekir. Ancak, kirli ve sararmış dişler,
sertçe bir bezi limon suyuna batırarak silmek veya hidrojen perokside
batırılmış bezle oymak suretiyle temizlenip beyazlatılabilir. Dişleri
temizlemek amacıyla, kullandığımız türde diş fırçalarından da
yararlanmak mümkündür.
3. Göz ve Kulak Temizliği:
Sağlıklı bir köpeğin gözü temiz, parlak ve canlıdır. Çapaklı, donuk ve
kanlı gözler sağlıksızlık belirtisidir. Köpeklerde göz temizliğine özen
göstermek, çapaklanma ve kanlanma olduğunda, asit borikli suya
batırılmış bir pamukla gözleri silip temizlemek gerekir. Çoğunlukla
üşütmeden ileri gelen çapaklanmalarda Camomile ve Borasit
solüsyonlarının kullanılması yarar Sağlar. Aşırı ve inatçı olaylarda
veteriner doktora başvurulmalıdır.
Kulaklar, köpeklerin önemli olduğu kadar duyarlı ve hastalıklara açık
bir organıdır. Köpeğin tüylerinin fırçalanması sırasında kulaklar
bilhassa incelenmeli kulağın içine doğru giden kıllar dışa doğru
taranmalıdır. Köpeklerin kulaklarında, havadaki tozların kulak içlerine
girmesini önleyen bir nemlilik vardır. Bunu, kulakta bulunan salgı
bezleri sağlar. Böylece kulak kepçesinde tutulan kirler, duyarlı
bölgelere girme olanağı bulamazlar. Ancak bunların kulak kepçesinde de
fazla oranda birikmesi hastalıklara yol açar, sakıncalar doğurur.
Bunların, asit borikli Suyla hafifçe ıslatılmış veya zeytinyağı ile
nemlendirilmiş bir pamuk parçasıyla gerektikçe temizlenmesi zorunludur.
Ancak bu temizleme sırasında büyük özen gösterilmeli kulak iç
Kulak kepçelerinde biriken kirlerin temizlenmesi, kulak sağlığı konusunda ilerde doğabilecek sorunların önüne geçer.
Kulakta görülebilecek akıntılarda dikkatli olunmalı, böyle durumla
karşılaşıldığında zaman yitirilmeksizin veterinere başvurulmalıdır.
Çünkü bu belirti, önemli bazı hastalıkların habercisi olarak
görülebilmektedir.
4. Ayak ve Tırnakların Bakımı:
Özellikle ev dışında yaşayan, av gibi yürüyüş gerektiren görevler
yüklenmiş bulunan köpeklerin ayaklarında aşınmalar, yaralanmalar,
çizilmeler, tırnak kırılmaları görülebilmektedir. Bu nedenle, yapılan
bakım sırasında ayaklar da gözden geçinilmeli, hayvana rahatsızlık veren
bir durum olup olmadığı araştırılmalıdır.
Ayak ve tırnaklar bu iş için kullanıma elverişli bir fırça ile
fırçalanmalı, eğer varsa, tırnak arasına sıkışmış olan kurumuş çamur
parçaları, toz ve kinler temizlenmelidir. Dolaşılan yerlerde bulunan
keskin kenarlı kayalar veya kırık cam parçaları, köpeğin taban
yastıklarında derin kesiklere neden
Tırnaklarda kırılmalar olabilir, taban yastıklarına kıymık, diken
batabilir. Bu gibi durumların bakım ve tedavisi anında yapılmalı, kesik,
çizik ve tırnak yaralarının ihmal edildiğinde bazen büyük sorunlar
çıkartabileceği unutulmamalıdır.
Kırılan tırnaklar gibi aşırı uzayan tırnaklar da bakım gerektirir.
Normalden fazla uzayan tırnaklar kimi kere kıvrılarak köpeğin etme batar
ve iltihaplanmalara yol açar. Kimi kere ise, sağa sola takılarak köpeği
rahatsız eder ve sonunda kötü bir biçimde kırılır. Bütün bu nedenlerle
zaman zaman köpeğin tırnağını kesmek gerekir. Köpeğin tırnağı, ya bu iş
için özel olarak yapılmış bulunan Papağan Gagası adıyla anılan özel bir
makasla, ya da manikür takımlarında bulunan herhangi bir tırnak pensi
ile kesilebilir.
Tırnak kesilmesi,düşünüldüğü kadar basit bir iş değildir. Yanlış ve
hatalı kesim büyük sorunlar yaratabilir. Tırnağın kesim sırasında fazla
derin alınması kanamalara ve iltihaplanmalara yol açar. Resimdeki kesime
dikkat ediniz. Tırnak, fazla derine gitmeden ve tırnak ucu
kütleştirilmeden kesilmektedir. Pürüzlü ve kırık tırnakları törpülemek
gerekir. Bu amaçla bildiğimiz tırnak törpüleri kullanılır. Törpülemenin,
tırnağın çıkış yönünde olması gerekir. Ters yöne doğru yapılan
törpüleme tırnak köklerini zedeler ve iltihaplandırır.
Bakımlı ve sağlıklı bir köpeğin ayaklarında, tırnaklar arasında yabancı
herhangi bir madde bulunmaz. Tırnaklar bakımlı ve düzgündür. Uzamış,
çatlamış, kırılmış tırnak yoktur. Taban yastıkları bakımlıdır, kesikler,
yaralar ve kabuklanmalar görülmez.
5. Yıkama ve Temizleme.
Köpeklerin cilt dokusu, insanlarınkine oranla çok değişiktir. Köpeklerin
ter bezleri yoktur. Yani terlemezler. Köpeğin derisi insanınki gibi
hava almaya elverişli yapıda da değildir. Buna karşın köpek zengin
sayılabilecek yağ dokusuna sahiptir. Bu yağ bezleri deriyi yumuşak ve
dirençli kılan. Köpekleri, koktukları gerekçesiyle sık ve aşırı
yıkayanlar, onların sağlığıyla oynar. Köpek, zorunluluk olmadıkça
yıkanmamalıdır. Yıkanması gerektiğinde, bu sıcak yaz aylarına
rastlatılmalıdır ya da çok iyi kurulanmasına özen gösterilmelidir. Aşırı
yıkama derideki yağların yitirilmesine, derinin kuruyarak çatlamasına,
tüylerin canlılığını kaybetmesine yol açar. Soğuk havalarda, özellikle
ev dışında barındırılan köpeklerin yıkanması şiddetli soğuk
algınlıklarına neden olabilmektedir.
Köpek, sağlığı açısından gerekli olduğunda veya sıcak yaz aylarında sı
olmamak koşuluyla yıkanabilir. Köpeğin yıkanmasında bazı noktalara
dikkat edilmelidir. Köpeğin yıkama suyu veya soğuk olmamalı, 35 C0
dolaylarında bulun malıdır. Köpeğin yıkanmasında kullanılacak şampuan,
içinde yağ ihtiva etmelidir.
Kulaklara su kaçmaması için, birer parça pamukla kulakların kapatılması
yerinde bir önlemdir. Çünkü, kulağa kaçan su büyük sakıncalar doğurur.
Yıkanacak köpek, bir banyo küvetine, genişçe bir lavaboya veya leğene
yerleştirilir. Baş kısmı hariç tüm gövde güzelce ıslatıldıktan sonra
şampuan dökülerek köpürtülür ve bu köpükler, başın dışında bütün vücuda
yayılır. Parmaklarla köpeğin vücuduna masaj yapılarak kirler kabartılır.
Daha sonra, bu köpükler tümüyle temizleninceye, tüyler arasında sabun
zerrelerinin kalmadığına emin olununcaya değin, uygun sıcaklıktaki suyla
yıkanır. Bu arada, bir sünger ıslatılıp iyice sıkıldıktan sonra,
köpeğin başı, yüzü, ağzının çevresi, gözlerin etrafı iyice silinip
temizlenir. Bundan sonra köpek, yıkanılan yerden bir havluyla alınır.
ılık, rüzgarsız, hava cereyanı olmayan bir yerde, eğer varsa elektrikli
kurutma makinesi ile, yoksa havlu ile mümkün olduğunca kurulanır. Tüyler
çıkış yönünde taranıp fırçalanır.
Eğer hava soğuksa, vücuttaki rutubet tamamıyla gidinceye kadar ev içinde
tutulur. Hava güneşli ve sıcaksa, serbest bırakılarak, hareket hainde
iken tüylenin kuruması ve güneşlenmesi için olanak tanınır. Ağız
çevresinde uzun tüylere sahip olan köpekler, yemek sırasında bunarı
kirletir. Böyle özellik taşıyan köpeklerin ağız yöresindeki tüyler, suyu
sıkılmış ıslak bez veya süngerle temizlenebilir.
Köpeklerin sık sık yıkanması, yukarda belirttiğimiz gibi, türlü
sakıncalar doğurur. Bu nedenle, köpeğin temizliğinde başka yöntemler de
uygulanır. Bu amaçla testere talaşı denilen çok ince tahta talaşından
yararlanılır. Toz halindeki bu talaş, köpeğin kıllarının arasına avuç
avuç dökülerek tüylerle birlikte iyice ovuşturulur. Daha sonra, bunları
dökmek için köpeğin tüyleri fırçalanır. Küçük yapılı, uzun ve seyrek
tüylü, beyaz renkli bazı köpekler, beyaz tebeşir pudrası ile
temizlenmekte iseler de, bu işlem tebeşir tozlarının çevreye dağılması
nedeniyle pek pratik değildir.
6. Köpeğin Gezdirilmesi ve Egzersizleri:
Bütün köpekler, türden türe süresi ve niteliği değişmekle birlikte,
hareket etme ve egzersiz yapma gereksinimi duyar. Sürekli olarak evde
yaşayan, narin yapılı bir süs köpeği, bile, bu gereksinimi yeterince
sağlanmazsa, normal halini, hareketliliğini, neşesini ve bazen de
sağlığını yitirir. Bu tür köpeklerin zaman zaman bahçeye çıkartılarak
gezdirilmesi gerekir. Onların sağı solu dolaşmaları, öteyi beriyi
koklamaları içgüdülerini canlı tutmaya, türlerine özgü koklama ve işitme
duyularını doğal ortam içinde sınayarak özgüvenlerini kazanmalarına
yarar. Bununla birlikte, böyle narin türlerin, fazla alışık olmadıkları
dış ortamda uzun süre bırakılmaları, elverişsiz havalarda çıkartılmaları
sağlıkları üzerinde iyi etki bırakmaz.
İri yapılı köpeklerin, bilhassa özel amaçlarla eğitilip çalıştırılan
görev köpeklerinin bu gereksinimi çok daha fazladır. Bunlar, açık havada
koşma, serbest kalma, eğitildikleri alanda egzersiz yapma gereksinimi
duyarlar. Yarış köpekleri, av köpekleri, koruma ve bekçi köpekleri,
çoban köpekleri uzun süre etkinlikten uzak ve hareketsiz
bırakılmamalıdır. içgüdüsel tepkilerini doyurmak, eğitildikleri alandaki
beceri ve yeteneklerini körleştirmemek için, sık sık uygun yörelere
götürülerek serbest bırakılmalı. egzersiz ve antrenman yaptırılmalıdır.
İÇ PARAZİTLER:
Bu parazitlerin çoğu beslenip çoğaldıkları köpek bağırsaklarında
hayatlarını sürdürürler. Yerde bulunan parazitlerle bulaşmış bir hayvan
dışkısındaki yumurtalar, onu koklayan veya üzerinde yürüyen köpeklere
bir tehlike oluşturur. Tedavisinden sonra köpeğinizi dışkı bulunan
yerlerden uzak tutunuz. Teşhisleri en iyi şekilde Veteriner Hekiminiz
tarafından saptanabilir. Bu parazitlerin bulunup bulunmadığını saptamak
için o sizden köpeğinizin dışkısından bir örnek getirmenizi
isteyecektir.
KURTLAR: Yuvarlak kurtlar : Anneleri tarafından köpek yavrularına
doğum öncesi (plazental yolla) veya anne bakımı sırasında bulaşabilir.
Bu 5 cm. uzunluğunda ince, beyazımsı veya açık kahverengi parazit bazen
bulaşmış olduğu köpeğin dışkısında da görülebilir. Bazen de kusarak bu
paraziti çıkarabilirler. Yavru köpeklerde yaygındır ve onlara şişkin
göbekli bir görünüm verebilir. Larvası köpeğin bedeninde dolaşır. Bir
yuvarlak kurt enfeksiyonundan büyüme bozukluğu, ishal, kusma, dışkıda
kan, su kaybı, ve bazen zattüre oluşabilir. Tedavinin tekrarlanması ve
uzun süre devam edilmesi gerekir.
KANCALI KURTLAR :Barsak
parazitleri arasında en tehlikeli olanlar arasındadır. Annelerinden
köpek yavrularına doğum öncesi veya anne bakımı sırasında bulaşabilir
.Kancalı kurtların belirtisi arasında bitkinlik, kansızlık, iştahsızlık,
siyah ve kanlı dışkıdır.
Trişin: Bu parazit köpeğin sindirim sisteminin alt ucuna yerleşir ve
kronik barsak iltihaplanmasına, dışkıda mukus, kilo kaybı ve ishale yol
açar.
BARSAK ŞERİTLERİ (TENYALAR):Bu
parazitlerden bazıları larva şeklindeyken köpeğin pireyi yuttuğu zaman
ortaya çıkar. İştah kaybı, kansızlık,ishal v.b belirtilere neden
olurlar. Bazı tenya türleri insan sağlığı açısından çok önemli riskler
içermektedir. Düzenli olarak mutlaka iç parazitlere karşı tedavi ve
koruyucu tedavilerini yaptırmayı ihmal etmeyiniz.
KALP KURDU: Bir
sivri sineğin sokması ile bulaşır. Bu son derece tehlikeli parazit
köpeğin kalbine yerleşir ve gerek kalp gerekse de akciğer hasarına ,
öksürük, durgunluk ve bitkinliğe yol açar Bu hastalık akciğerleri,
akciğerlere kan taşıyan damarları ve kalbi etkilemektedir. Belirtiler
çabuk yorulma, öksürük, kusma, kilo kaybı, solunum güçlüğü ve bazen ani
ölümdür.
Sivrisinekler olmadan bu hastalık yayılamaz. Subtropikal iklimli
bölgelerde hastalık çok sık görülmektedir. Ancak göl, nehir ve deniz
kenarlarında sivrisineklerin yoğun olduğu bölgelerde hastalık yine yoğun
olarak görülmektedir. Köpeklerle karşılaştırıldığında kediler bu
hastalığa karşı daha dirençlidir. Ancak enfekte olduklarında bu hastalık
kedilerde daha şiddetli seyretmektedir.
Kalp kurdundan koruma çok basittir. Koruyucu ilaçlar sivrisinekler
tarafından bulaştırılan larvaları öldürür. Birçok durumda aylık olarak
kullanılan tabletler etkili bir koruma sağlamaktadır.
Kalp kurtların bulunup bulunmadığını saptamak için bir kan muayenesi
yapılır Kalp kurdunun tedavisi zordur, ancak ona karşı önlem almak
kolaydır. Bu konuyla ilgili Veteriner Hekiminizin belirleyeceği koruyucu
programı onunla görüşünüz .Bir Veteriner Hekimin denetimi dışında hiç
bir zaman bir köpeğe kalp kurdu tedavisi uygulamayınız. Detaylı bilgi
için Friends Veteriner Poliklinliğini ararsanız size yardımcı
olabiliriz.
DIŞ PARAZİTLER :Dış
parazitler pireler, bitler, ve kenelerdir. Köpeğinizin derisinde
yaşayan bu böcekler onu sadece rahatsız etmekle kalmaz aynı zamanda
çeşitli hastalıklar bulaştırır ve iritasyonlarına bağlı değişik alerjik
hastalıklara neden olurlar. Bazıları insanlara da hastalıklar
bulaştırır.Bu yüzden onların varlığını dikkatli bir şekilde izlemekte
fayda vardır.
PİRELER :Eğer köpeğinizde pire varsa büyük olasılıkla sizin
bundan haberiniz vardır. Genelde onları görmek kolaydır. Pireler köpeğin
kanını emerek beslenirler . Kaşıntıya ,alerjilere ve yutulduklarında
barsak şeritlerini bulaştırırlar. Rutin pirelere karşı mücadele etmek en
etkin yöntemdir. Yaşadığınız bölgeye göre,pire mevsimi birçok ay
sürebilir. Pirelerin yumurtaları köpek üzerinde açılmaz bulunduğu
ortamda uygun koşullarda açılır ve larval gelişimini tamamladıktan sonra
köpeğe veya ortamdaki diğer hayvan ve insanlara geçer. Onun için sizin
hem hayvanınızı hem de çevrenizi(hayvanın bulunduğu yeri ) ilaçlamanız
gerekir. Her 1-2 haftada onun yatağını yıkayınız. Halıları ve aralıkları
iyice makineden geçiriniz.(sonra kir torbasını atınız) Ve hayvanınıza
Veteriner Hekiminizin önerdiği pire tozu, sprey, veya sıvı ilacı
kullanınız.
KENELER:
Kenelerin birçok çeşiti vardır iyi ki pireler kadar yaygın değiller. Bir
kenenin ısırması hayvanlara birtakım kan parazitlerini bulaştırabilir.
İnsanlarda da lyme dizisse neden olurlar. Köpeğinizin derisinde bir kene
gördüğünüz zaman mümkün olduğu kadar onu kafasına yakın bir yerden bir
cımbız ile sıkıştırarak onu çıkarabilirsiniz. Enfeksiyonu engellemek
için ısırdığı yere alkol veya oksijen dökünüz. Eğer yüksek oranda
kenelerin bulunduğu bir bölgede yaşıyorsanız Veteriner Hekiminizden hem
köpek hem de çevrenizdeki diğer kenelerle nasıl mücadele edileceğini
öğrenebilirsiniz.
UYUZ: Uyuzun birçok çeşiti vardır en çok yaygın olanları
sarkoptes ve demodeks uyuzudur. Uyuz böcekleri hayvanın derisi içinde ve
üstünde tüy folüküllerinde yaşarlar ve çıplak gözle görülmezler.
Sarkoptesler derinin altında tünel şeklinde girintilerde yumurtlarlar.
Şiddetli kaşıntıya , derinin kalınlaşmasına,tüylerin dökülmesine ve
kabuklanmasına neden olur .Sarkoptes İnsanlara da son derece
bulaşıcıdır.
Demodeks uyuz böceği tüy foliküllerinde yaşar .Vücudun genelinde
özellikle çıplak yerlerinde koltuk altında deri lezyonlarına neden olur.
Her iki tip uyuz böceği çabuk yayılabilir ve tedavisi zor olabilir.
Tedavi için Veteriner Hekiminizin önerilerini dinleyiniz.
KUDUZ
Hızlı seyreden ölümle sonuçlanan viral bir hastalıktır.Tüm sıcak
kanlı hayvanlarda ve insanlarda görülür.Etkeni sinir dokusuna yerleşir
ve hastalık 10 günden bir kaç aya kadar ilerler.Şuur kaybı
,huzursuzluk,su korkusu ve felçlerle karakterizedir.Bu gibi belirtiler
ortaya çıktıktan sonra en geç 10 gün için de ölümle
sonuçlanır.Genellikle bulaşma salyadan,hayvan ısırması ile
gerçekleşir.Hastalığın seyri 3 dönem gösterir. 1-Sukunet Dönemi:Hareket
değişikliği,korkaklık,sinirlilik,evden uzaklaşma,yabancı cisim
yeme,yutkunma zorluğu,salya akışı (1-3 gün sürer ) 2-Saldırgan
Dönem:Huzursuzluk artar,ısırma arzusu fazladır,çok saldırgandır(3 gün
sürer) 3-Felç Dönemi:Ölümden kısa süre önce oluşur,vücudun çeşitli
yerlerinde felçler oluşur,yutma güçtür,alt çene felçtir,salya akışı
fazladır(3-4 gün sürer,ölümle sonuçlanır) Bu hastalığın tedavisi mümkün
değildir.Aşı, yavrular 12-13 haftalıkken yapılır ve her yıl tekrarı
gerekir.
KENNEL COUGH
Öksürükle seyreden solunum sistemi hastalığıdır.Etkeni aldıktan 4
gün sonra başlayan öksürüğün karakteri kuru veya yaş olabilir ve mükoz
bir salgı çıkartılır.İlerlerse pneumoni oluşur.Aşısı,yavrulara 8 ve 12.
haftalarda 2 doz şeklinde yapılır.Her yıl tekrarı gerekir.
CORONA VIRUS ENFEKSİYONU
Kusma ve ishalle seyreden yavrularda ölümle sonuçlanan
hastalıktır.Depresyon ve iştahsızlık vardır.Dışkı sulu,sarı,yeşil veya
turuncu renktedir.Belirgin bir kokusu vardır.İshal 2-3 gün
sürer.Yavrularda ölümle sonuçlanabilir.Aşısı 7-12. haftalarda yavrulara 2
doz yapılır.Her 6 ayda bir tekrarı gerekir.
KANLI İSHAL (PARVOVIRAL ENTERITIS)
Aşılanmamış yavrular da ölümle sonuçlanan çok bulaşıcı bir
hastalıktır. Hastalıklı bir köpekle temas eden herhangi bir canlı bu
hastalığı diğer köpeklere taşır. Etken 0-C’nin altında dahi uzun süre
yaşayabilir.Kusma,kan veya mukoz bir katmanla kaplı dışkı en tipik
belirtidir.İştah azalması, depresyon ve yüksek ateşle seyreder.
Rottweiler,Doberman Pinscher,English Spaniel gibi ırklar özellikle
hassastır. Aşısı, yavrulara üçer hafta ara ile 3 doz şeklinde yapılır ve
yıllık tekrarı gerekir.
KÖPEK GENÇLİK HASTALIĞI (DISTEMPER)
Solunum,sindirim ve merkezi sinir sistemini etkileyen ölümcül bir
hastalıktır. Ateş,burun ve göz yaşı akıntısı,depresyon,iştahsızlık,ishal
görülür. Daha sonra titremeler, koordinasyon bozukluğu ve 2-4 hafta
süre içersinde ölüm görülür. Aşısı yavrularda 10,13 ve 16.haftalarda 3
doz şeklinde yapılır,her yıl tekrarı gerekir.
KAN İŞEME HASTALIĞI (LEPTOSPIRA ENFEKSIYONU)
Köpeklerde ve diğer hayvanlarda görülen özellikle karaciğer, böbrek
ve üreme organlarını etkileyen bir hastalıktır.Etken vücudun her
tarafına yayılır. Ateş, kan işeme,anemi görülür.Ölüm böbrek yetmezliği
sonucu oluşur. Kalp,merkezi sinir sistemi ve göz etkilenen diğer
bölgeler arasındadır. Şehir köpeklerinde daha sık rastlanır.Depresyon,
ishal, öksürük, güç solunum görülür. Yavrular 10, 13 ve 16.haftalarda 3
kere aşılanır. Yurtdışında, özellikle yaygın bölgelerde 4-6 ayda bir
tekrarı yapilir. Ülkemizde ise senelik tekrar yapılmaktadır.
KÖPEKLERİN KARACİĞER ENFEKSİYONU(CAV-1)
Özellikle karaciğer, böbrek, göz ve kan damarlarını etkileyen bir
hastalıktır. Ateş, titreme, koordinasyon bozukluğu görülür. Aşılanmamış
köpeklerde 1-2 saatte ölümle sonuçlanır. Bağışıklığı düşük olan
yavrularda depresyon , iştahsızlık, ateş, sancı, karaciğer büyümesi, göz
hastalıkları, kusma meydana gelir. Yavrular 10-13-16.haftalarda 3 doz
aşılanır. Aşının yıllık tekrarı gerekir.
EKİNOKOK KİSTİ(Hidatid-Hidatik Kist)
Kist hidatik insan ve hayvan sağlığını tehdit eden, ülkemizde çok
yaygın olan, önemli bir paraziter hastalıktır. Hastalığın etkeni
E.granulosus’dur. Parazitin olgunu köpek, kurt, çakal gibi etçil
hayvanların ince bağırsağında yaşar. Yumurta ve larva formu ise, insan
ve diğer memelilerin iç organlarinda yaşar. Parazit, kedilerde bulunsa
bile üreyemediğinden dolayı insanlar için bir tehlike arz etmez.
Parazitlerin yumurtası, köpeklerin dışkısı ile atılır ve çevreye
yayılır. Bu yumurtalar çok dayanıklıdır, toprakta ve soğukta 1 yıl kadar
canlı kalabilirler. Yumurta, ağız yolu ile insan ve diğer memelilerin
bağırsaklarına ve oradanda kan yoluyla iç organlara özellikle akciğere
ve karaciğere taşınır ve larva formuna dönüşür. Larva formuna kist
hidatik denir ve bunlar içi sıvı dolu keselerdir. Köpekler, kisli bir
memelinin etini çiğ olarak yedikleri zaman ,parazitle enfekte olurlar.Bu
parazitler köpeklerin bağırsağında olgunlaşarak yumurta verirler ve bu
döngüyü devam ettirirler. Kist hidatik, zannedildiği gibi tüylerden
kaynaklanan bir hastalık değildir; ancak köpekler dışkısını yaparken,
dışkıdaki yumurtalar tüylere bulaşır. Memelilerdeki kistler yavaş
büyürler. Dokularda, kistler kapsülle sarılarak sınırlandırılır ve
maksimum portakal büyüklüğüne ulaşabilir. Göğüs ve karın boşlugu gibi
boşluklu organlarda ise 10-20 yıl gibi bir süre zarfında 20cm çapa
erişirler ve bu aşamada fiziksel belirtiler oluşur. Kistler çoğunlukla
klinik belirtiler göstermese de lokalize olduğu organ veya dokuya
yaptığı basınç, kapladığı hacim nedeni ile normal fonksiyonları bozar ve
ağrı yapabilir. Diğer bir tehlikesi ise kistlerin kendiliğinden veya
ameliyatta yanlıslıkla patlatılmasıdır ki bu da anaflaktik soka ve
tekrar enfeksiyonun alınmasına neden olur. Kist hidatik’in dışında yine
Ekinokok cinsine bağli E.alveolaris türünün larvasina ise alveolar kist
denir. Bu parazitin taşıyıcıları kemiriciler, çesitli memeliler ve
insandir. Bu etkenin yaşam döngüsü ise genellikle yabani hayvanlar ve
tarla fareleri arasında olur. Yol açtığı hastalık diğer yönleriyle kist
hidatik’in neden oldugu hastalığa benzerdir. Teşhis, köpek kili üzerinde
veya dışkısında parazitimsi segmentlerin bulunması ile yapılır. Kist
hidatik’ten korunmak için petlerinize çiğ veya az pişmis et vermekten
çekinmeli ve Veteriner Hekiminizin belirleyeceği bir paraziter mücadele
programını takip etmelisiniz. Kist Hidatikle mücadele programı, ya 4
ayda bir dışkı muayenesi ya da mevcut paraziti dökmek amacıyla
paraziquantel etken maddesini içeren antiparaziter ilaçların
kullanılmasi şeklinde olur. Etken insanlara sindirin yoluyla bulaştığı
için aldığımız gıdaların temiz olmasına dikkat etmemiz korunmak için
yeterli olmaktadır.
Köpekler Sinir sistemi hastalıkları:Epilepsy (Sara)
Köpekler Sinir sistemi hastalıkları:Kuyruk Felci
Köpekler Sinir sistemi hastalıkları:Intervertebral Disc Hernia (İntervertabral Disk Fıtığı)
Köpekler Sinir sistemi hastalıkları:Alt Çenenin Felci
Köpekler Kulak Hastalıkları:Otitis Externa (Dış Kulak Yolu İltihabı)
Köpekler Kulak Hastalıkları:Otitis Media (Orta Kulak İltihabı)
Köpekler Kulak Hastalıkları:Othaemotom (Kulak Kepçesinde Kan Toplanması)
Köpekler Kulak Hastalıkları:Otomycosis (Kulak Mantarı)
Köpekler Kulak Hastalıkları: Deafness (Sağırlık)
Köpekler Otitis Interna (İç Kulak İltihabı)
Köpekler Göz Hastalıkları:Conjunctivitis (Konjonktivit İltihabı)
Köpekler Göz Hastalıkları:Uveitis (Gözün Orta Tabakasının Yangısı)
Köpekler Göz Hastalıkları:Glaucoma (Glakom)
Köpekler Göz Hastalıkları:Conjunctivitis Follicularis (Üçüncü Göz Kapağının Follikülleri)
Köpekler Göz Hastalıkları:Amaurosis (Bakarkörlük)
Köpekler Göz Hastalıkları:Kornea Yaraları
Köpekler Göz Hastalıkları:Ectropium (Göz Kapaklarının Dışa Dönmesi)
Köpekler Göz Hastalıkları:Enophthalmus (Göz Küresinin Küçülmesi)
Köpekler Göz Hastalıkları:Keratoconjunctivitis Sicca
Köpekler Göz Hastalıkları:Exophthalmus (Göz Çıkığı)
Köpekler Göz Hastalıkları:Lens Luxationu (Lens Çıkığı)
Köpekler Göz Hastalıkları:Nystagmus (Göz Titremesi)
Köpekler Göz Hastalıkları: Panophthalmus (Göz Küresinin İrinli Yangısı)
Köpekler Göz Hastalıkları: Strabismus (Şaşılık)
Köpekler Göz Hastalıkları:Cataract (Katarakt)
Köpekler Göz Hastalıkları:Gözün Anatomik Yapısı Hakkında Genel Bilgi
Köpekler Göz Hastalıkları:Larenks Ödemi
Köpekler Göz Hastalıkları:Laryngitis (Larenks Yangısı)
Köpekler Göz Hastalıkları:Farengitis (Farenks Yangısı)
Köpekler Göz Hastalıkları:Farenksi Etkileyen Yabancı Cisimler
Köpekler Göz Hastalıkları:Rhinitis (Burun Mukozasının Yangısı)
Köpekler Alt Solunum Sistemi Hastalıkları:Akciğere Yabancı Cisim Kaçması
Köpekler Alt Solunum Sistemi Hastalıkları:Emphysema (Anfizem)
Köpekler Alt Solunum Sistemi Hastalıkları:Akciğer Ödemi
Köpekler Alt Solunum Sistemi Hastalıkları:Akciğerlerin Yangısı
Köpekler Alt Solunum Sistemi Hastalıkları:Bronchitis (Bronşit)
Köpekler Alt Solunum Sistemi Hastalıkları: Pneumonia (Zatürre)
Köpekler Deri Hastalıkları:Yavru Köpeklerin Pustüler Deri Hastalığı
Köpekler Deri Hastalıkları:Trichophytosis (Mantar)
Köpekler Deri Hastalıkları: Pyoderma (Deri İltihabı)
Köpekler Deri Hastalıkları:Flea Allergic Disease (Pire Alerjisi)
Köpekler Deri Hastalıkları:Gıda Alerjisi
Köpekler Deri Hastalıkları: Dermatitis Solaris Nasi (Burun Ucunun Güneşe Bağlı Dermatiti)
Köpekler Deri Hastalıkları: Dermatitis (Deri Yangısı)
Köpekler Deri Hastalıkları:Eczema (Ekzema)
Köpekler Deri Hastalıkları:Acanthosis Nigricans (Deri Sertleşmesi)
Köpekler Deri Hastalıkları:Allopecia (Kıl Dökülmesi)
Köpekler Deri Hastalıkları: Pruritis Cutaneus (Kaşıntı)
Köpekler Deri Hastalıkları:Acne (Kıl Kökü İltihabı)
Köpekler Rectum ve Anus Hastalıkları:Rectal Prolapse (Rectumun Dışarı Çıkması)
Köpekler Rectum ve Anus Hastalıkları:Anal Keselerin İltihabı
Köpekler Pankreas Hastalıkları: Pancreatitis (Pankreas Yangısı)
Köpekler Pankreas Hastalıkları: Pankreatik Yetmezlik
Köpekler Özafagus ve Mide Hastalıkları:Mide Torsiyonu (Mide Dönmesi)
Köpekler Özafagus ve Mide Hastalıkları:Midede Yabancı Cisim
Köpekler Özafagus ve Mide Hastalıkları:Gastritis (Mide Yangısı)
Köpekler Bağırsak Hastalıkları:Coccidiosis (Koksidiyoz Enfeksiyonu)
Köpekler Bağırsak Hastalıkları:Constipation (Kabızlık)
Köpekler Bağırsak Hastalıkları:İnce Bağırsaklarda Yabancı Cisim
Köpekler Bağırsak Hastalıkları:Colitis (Kalın Bağırsak İltihabı)
Köpekler Bağırsak Hastalıkları:Coccidiosis (Koksidiyoz Enfeksiyonu)
Köpekler Bağırsak Hastalıkları:Canine Rotavirus (Rotavirüs Enfeksiyonu)
Köpekler Ağız ve Yutak Hastalıkları:Epulis
Köpekler Ağız ve Yutak Hastalıkları:Tonsillitis (Bademcik İltihabı)
Köpekler Ağız ve Yutak Hastalıkları: Stomatitis-Glossitis-Gingivitis
Köpekler Ağız ve Yutak Hastalıkları: Periodontitis (Dişin Çevre Dokularının İltihabı)
Köpekler Ağız ve Yutak Hastaları:Yutma Güçlüğü Bozuklukları
Köpekler Ağız ve Yutak Hastalıkları:Üst Damak Yırtığı
Köpekler Ağız ve Yutak Hastalıkları:Ağızda Yabancı Cisim
Köpekler Zehirlenmeler:Barbituratlar İle Zehirlenme
Köpekler Zehirlenmeler: Striknin Zehirlenmesi
Köpekler Zehirlenmeler:Fosfor Zehirlenmesi
Köpekler Zehirlenmeler: Dicumarol Bileşikleri İle Zehirlenme
Köpekler Zehirlenmeler:Arı Sokması Sonucu Zehirlenme
Köpekler Zehirlenmeler:Antu (Alfa Naftil Tyoure) Zehirlenmesi
Köpekler Zehirlenmeler:Organik Fosforlu İnsektisidler İle Zehirlenme
Köpekler Zehirlenmeler:Antifiriz Zehirlenmesi
Köpekler Zehirlenmeler:Genel Bilgi
Köpekler Alt Üriner Sistem Hastalıkları:İdrar Kesesi Divertikulumu
Köpekler Alt Üriner Sistem Hastalıkları:İdrar Kesesi Tümörleri
Köpekler Alt Üriner Sistem Hastalıkları:Cystitis (İdrar Kesesi yangısı)
Köpekler Alt Üriner Sistem Hastalıkları:İdrar Kesesi Yırtıkları
Köpekler Alt Üriner Sistem Hastalıkları: Prostat Büyümesi
Köpekler Alt Üriner Sistem Hastalıkları: Phimosis (Penis Kılıfının Darlığı)
Köpekler Alt Üriner Sistem Hastalıkları:İdrar Kesesi Taşları
Köpekler Alt Üriner Sistem Hastalıkları:İdrar Kaçırma
Köpekler Üst Üriner Sistem Hastalıkları: Pyelonephritis (Böbrek Yangısı)
Köpekler Üst Üriner Sistem Hastalıkları:Ectopic Ureter (Üreter Anomalisi)
Köpekler Üst Üriner Sistem HastalıklarGlomerulonephritis (Böbrek Kılcal Damarlarının İltihabı)
Köpekler Üst Üriner Sistem Hastalıkları:Nephritis (Böbrek İltihabı)
Köpekler Üst Üriner Sistem Hastalıkları:Hydronephrosis (Hidronefroz)
Köpekler Üst Üriner Sistem Hastalıkları:Böbrek Kistleri
Köpekler Üst Üriner Sistem Hastalıkları:Böbrek Tümörleri
Köpekler Üst Üriner Sistem Hastalıkları:Renal Dysplagia (Böbrek Gelişim Bozukluğu)
Köpekler Üst Üriner Sistem Hastalıkları:Böbrek Yetmezliği
Köpekler Metobolizma Hastalıkları:Hypoadrenocorticism (Addison Hastalığı)
Köpekler Metobolizma Hastalıkları:Hypothyroidizm (Troid Bezlerinin Yetersiz Çalışması)
Köpekler Metobolizma Hastalıkları:Hyperthyroidizm (Troid Bezlerinin Aşırı Çalışması)
Köpekler Metobolizma Hastalıkları:Hypoparathyroidizm (Paratroid Bezlerinin Yetersiz Çalışması)
Köpekler Metobolizma Hastalıkları:Hyperparathyroidizm (Paratroid Bezlerinin Aşırı Çalışması)
Köpekler Metobolizma Hastalıkları:Hyperadrenocorticism (Cushing Hastalığı)
Köpekler Metobolizma Hastalıkları:Hypoglycemia (Düşük Kan Şekeri)
Köpekler Metobolizma Hastalıkları: Diabetes Insipidus (Şekersiz Diyabet)
Köpekler Metobolizma Hastalıkları: Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı)
Köpekler Dişi Genital Sistem Hastalıkları:Uterus (Rahim) Yırtıkları
Köpekler Dişi Genital Sistem Hastalıkları: Prolapsus Uteri (Uterusun Dışarı Çıkması)
Köpekler Dişi Genital Sistem Hastalıkları:Transmissible Veneral Tumour-TVT (Bulaşıcı Tümör)
Köpekler Dişi Genital Sistem Hastalıkları:Meme Tümörleri
Köpekler Dişi Genital Sistem Hastalıkları:Eclampsia (Gebelikde Kalsiyum Yetmezliği)
Köpekler Dişi Genital Sistem Hastalıkları:Vulvutis (Vulva Yangısı)
Köpekler Dişi Genital Sistem Hastalıkları:Vajinitis (Vajen Yangısı)
Köpekler Dişi Genital Sistem Hastalıkları:Metritis (Rahim Yangısı)
Köpekler Dişi Genital Sistem Hastalıkları:Mastitis (Meme Bezlerinin Yangısı)
Köpekler Erkek Genital Sistem Hastalıkları:Testes Atrophy (Testis Küçülmesi)
Köpekler Erkek Genital Sistem Hastalıkları:Testes Hypertrophy (Testis Büyümesi)
Köpekler Erkek Genital Sistem Hastalıkları:Cryptorchidism (Testislerin İnmemesi)
Köpekler Erkek Genital Sistem Hastalıkları:Urethritis (Üretra Yangısı)
Köpekler Erkek Genital Sistem Hastalıkları:Testis Tümörleri ve Kistleri
Köpekler Erkek Genital Sistem Hastalıkları:Transmissible Veneral Tumour-TVT (Bulaşıcı Tümör)
Köpekler Erkek Genital Sistem Hastalıkları:Orchitis (Testis Yangısı)
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları:Mandibula Kırıkları (Alt Çene Kemiği Kırığı)
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları: Patella Çıkığı (Diz Kapağı Çıkıkları)
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları:Omuz Çıkığı
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları:Myasthenia Gravis
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalık:Omurların Yangıya Bağlı Hasarı
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları:Legg-Calve-Perthes Hastalığı (LCPD)
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları:Luxatio Femoris (Kalça Çıkığı)
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları:Hip Dysplaisa (Kalça Displazisi)
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları:Myositis Eosinophylica
Köpekler İskelet ve Kas Sistemi Hastalıkları:Alt çenenin Felci
Köpekler Beslenme Hastalıkları:Wobbler Sendromu
Köpekler Beslenme Hastalıkları:Rachitism (Raşitizm-Kemik Gelişimindeki Yetersizlik)
Köpekler Beslenme Hastalıkları:Osteomalacia (Kemik Yumuşaması)
Köpekler Beslenme Hastalıkları:Osteodystrophy (Kemik Gelişim Bozukluğu)
Köpekler Beslenme Hastalıkları:Obesity (Aşırı Şişmanlık)
Köpekler Beslenme Hastalıkları:Eclampsia (Gebelikde Kalsiyum Yetmezliği)
Köpekler Beslenme Hastalıkları:Anorexia (İştahsızlık)
Köpekler Beslenme Hastalıkları:Allotriophagia (Taş Toprak Yeme)
Köpekler Bağışıklık Hastalıkları:Vogt – Koyanagi – Harada Sendromu
Köpekler Bağışıklık Hastalıkları:Immun Thrombocytopenia (Trombosit Azalması)
Köpekler Bağışıklık Hastalıkları: Systemic Lupus Erythematosus
Köpekler Bağışıklık Hastalıkları:Myasthenia Gravis
Köpekler Bağışıklık Hastalıkları:Autoimmun Hemolitik Anemi (AIHA)
Köpekler Kalp Ve Dolaşım Hastalıkları:Endokardiosis
Köpekler Kalp Ve Dolaşım Hastalıkları:Von Willebrand’s Disease
Köpekler Kalp Ve Dolaşım Hastalıkları:Myocarditis (Kalp Kası Yangısı)
Köpekler Kalp Ve Dolaşım Hastalıkları:Heartworm (Kalp Kurdu)
Köpekler Paraziter Enfeksiyonlar:Canine Hemobartonellosis
Köpekler Paraziter Enfeksiyonlar:Echinococcosis (Kist Hydatik)
Köpekler Paraziter Enfeksiyonlar:Toxoplasmosis (Toksoplazma Enfeksiyonu)
Köpekler Protozoal Enfeksiyonlar:Isosporoidosis (İsospora Enfeksiyonu)
Köpekler Protozoal Enfeksiyonlar:Coccidiosis (Koksidiyoz Enfeksiyonu)
Köpekler Bakteriyel Enfeksiyonlar:Tetanus (Tetanoz)
Köpekler Bakteriyel Enfeksiyonlar: Salmonellosis (Salmonella Enfeksiyonu)
Köpekler Bakteriyel Enfeksiyonlar:Nocardiosis (Nokardiyazis Enfeksiyonu)
Köpekler Bakteriyel Enfeksiyonlar:Lyme Disease (Lyme Hastalığı)
Köpekler Bakteriyel Enfeksiyonlar:Leptospirosis (Leptospira Enfeksiyonu)
Köpekler Bakteriyel Enfeksiyonlar:Brucellosis (Brusella Enfeksiyonu)
Köpekler Bakteriyel Enfeksiyonlar:Campylobacteriosis (Campylobakter Enfeksiyonu)
Köpekler Viral Enfeksiyonlar:Rabies (Kuduz)
Köpekler Viral Enfeksiyonlar:Infectious Canine Hepatitis (Viral Karaciğer Enfeksiyonu)
Köpekler Viral Enfeksiyonlar:Infectious Tracheobronchitis-Kennel Cough (Barınak Hastalığı)
Köpekler Viral Enfeksiyonlar:Canine Parvo Virus (Kanlı İshal)
Köpekler Viral Enfeksiyonlar:Canine Herpesvirus Infection (Herpes Virüs Enfeksiyonu)
Köpekler Viral Enfeksiyonlar:Canine Coranavirus Infection (Corona Virüs Enfeksiyonu)
Köpekler Viral Enfeksiyonlar:Aujesky (Yalancı Kuduz)
Köpekler Canine Distemper (Gençlik Hastalığı)
Köpekler Zoonoz Hastalıkları:Trichophytosis (Mantar)
Köpekler Zoonoz Hastalıkları:Rabies (Kuduz)
Köpekler Zoonoz Hastalıkları: Salmonellosis (Salmonelloz Enfeksiyonu)
Köpekler Zoonoz Hastalıkları:Leptospirosis (Leptospiroz Enfeksiyonu)
Köpekler Zoonoz Hastalıkları:Campylobacteriosis (Campylobacter Enfeksiyonu)
Köpekler Zoonoz Hastalıkları:Echinococcosis (Kist Hydatik)
Köpekler Zoonoz Hastalıkları:Lyme Disease(Lyme Hastalığı)
HAYVAN HASTALIKLARINDA SIKÇA SORULAN SORULAR
Kedime Konserve mi yoksa Kuru Mama mı vermeliyim?
Çoğu kedi sahibi kuru mamanın mı ya da konserve mamanın mı daha iyi
olduğunu bilmek istiyor. Veteriner hekimler genlede, kuru kedi mamasını,
belirli beslenme ihtiyacı ya da alerjik durumları olmayan kediler için
ana beslenme kaynağı olarak önerirler. Kuru mama genelde daha az
pahalıdır, daha temizdir ve kullanımı daha kolaydır. Ayrıca açıldıktan
sonra daha uzun süre dayanır ve genel diş sağlığını korumakta da çok
daha iyidir. Ziyan olacağı endişesi olmadan kediye istenildiği kadar
verilebilir (eğer kediniz aşırı obur değil ya da kilo almaya yatkın
değilse). Özel ihtiyaçları olan kediler her zaman veteriner hekiminizin
önerdiği şekilde beslenmelidir. Çünkü, diyet programına uymamak, ciddi
sağlık sorunları getirebilir. Yani her zaman olduğu beslenme tarzını
veteriner hekiminizin kedinize özel belirlediği şekilde uygulamak en
iyisidir.
Evde kedi beslemek istiyorum. Tüyü boğazıma kaçsa hastalanır mıyım ?
Kedi ve köpeklerin sağlık kontrolleri veteriner hekim tarafından düzenli
bir şekilde yapılırsa, aşıları zamanında uygulanırsa evde kedi ve köpek
beslemenin hiç bir sakıncası bulunmamaktadır. Çünkü uygulanan aşılarla
hem hayvan sağlığı hem de insan sağlığı korunmuş olunuyor.
Köpekler yaralarını yalayarak iyileştirebilirler mi ?
Yarayı yalaması gerçekten de yaranın temizlenmesine yardım eder ve
köpeğin salyasında bulunan enzimlerin kısmen antiseptik etkisi vardır
ama aşırı miktarda yalama, faydadan çok zarar verir. Yaranın iyileşmesi
için veteriner hekiminizin önerilerini dinleyin.
Köpeğimin burnunun ıslak veya kuru olması köpeğimin sağlık durumu hakkında fikir verir mi ?
Genelde halk arasında köpeğin burnu ıslak ise sağlıklı olduğu, kuru ise
de bir hastalık belirtisi olduğu yönünde bir kanaat vardır. Oysa,
köpeğin burnu, sağlığı hakkında kesin bir işaret değildir. Köpekte
normal beden ısısı 37,5 – 39,5 derece arasıdır; ancak veteriner
hekimler, köpeğin ateşi 40 dereceye çıksa bile, burnunun soğuk ve ıslak
olabileceğini belirtiyorlar. Burnu ıslak ve kuru olsa bile, asla
köpeğinizdeki diğer hastalık belirtilerini göz ardı etmemelisiniz. Öte
yandan, burnunun kuru olması da korkulara kapılmanıza neden değildir.
Sıcak bir yaz öğleden sonrasındaki bir uyku, köpeğinizin burnunu oldukça
kurutabilir. Her zaman, köpeğiniz için bol taze su bulundurun. Burnunun
kuruluğu iki-üç gün devam eder ve başka belirtiler de ortaya çıkarsa,
veteriner hekiminize danışın.
Kedim her yeri tırmalıyor ne yapmalıyım ?
Kedinizin evinizdeki eşyaları tırmalaması tamamen doğal bir içgüdüdür.
Tırmalama, kedilerde esneme hareketi ve dolayısıyla kaslarının sağlıklı
kalabilmesi için gereklidir. Bölgelerini belirlemek için kaplan ve
aslanların da bu davranışı sergilediklerini görürüz. Tırnak ve
tendolarının sağlığı için de mutlaka yapmaları gereken bir harekettir.
Bu durum eşyalarınıza zarar veriyorsa çözüm olarak kedinize tırmalama
tahtası veya benzeri bir eşya alabilirsiniz.Ancak kediler sıklıkla
belirli bölgeleri tırmalamayı tercih ederler. Dolayısıyla tırmalaması
için alacağınız bu eşyanın kediniz eve ilk geldiğinde mevcut olması onu
seçmesi açısından faydalı olacaktır. Ayrıca kedinizi tırmalamasını
istediğiniz yere alıştırmak için Veteriner Kliniklerinde ve evcil hayvan
mağazalarında satılan “catnip” adı verilen spreyler mevcuttur. Uzak
durmasını istediğiniz bölgeler için de, uzaklaştırıcı ürünler bulunsa da
bazı kedilerde bu ürünler hiç bir etki göstermemektedir. Asla dayak
veya ceza ile istenmeyen bölgeden uzak tutmayı denemeyin. Daha da fazla
zarar vermesine ya da sizden soğumasına neden olabilirsiniz.
Köpeğim / Kedim ishal oldu ne yapmalıyım?
İshal tanım olarak; sıvı kıvamlı, gün içerisinde fazla miktarda ve sıkça
yapılan dışkılamadır. Hayvanınızın dışkısını bir veya iki sefer sulu
kıvamda yapması normal olabilir. Bu durum devam edecek olursa mutlaka
Veteriner hekiminize danışınız. Unutmayınız ki, ishal bir hastalık
değildir. Vücutta birşeylerin ters gittiğinin bir belirtisidir.
Köpeğim / Kedim neden çok tüy döküyor ?
Hayvanınızın tüyleri belirli mevsimlerde doğal olarak değişmekte ve
dökülmektedir. Mevsim geçişlerinde vahşi hayvanlar kalın tüyleri ile
ince tüylerini değiştirirler. Evimizde baktığımız hayvanlarımız da bu
atalarından gelen biyolojik durumu sergilerler. Ancak tüylerin aniden,
çok fazla dökülmeye başlaması ya da bölgesel kellik şeklinde, derisi
görünecek kadar dökülmesi bir hastalığa işaret edebilir. Bu durumda
mutlaka hekiminize danışmanız gerekmektedir. Dostunuzun tüy sağlığı
ayrıca yedikleriyle de alakalıdır. Ne kadar kaliteli besinler alırsa,
metabolizması okadar sağlam olacak ve karaciğer gibi deriyi kolaylıkla
etkileyen organları çok daha düzgün çalışacaktır. Bu şekilde hem sizin
hem de onun sağlığı korunmuş olacaktır.
Köpeklerde Neden Salya Olur?
Köpekler de bizler gibi memeli hayvanlardır ve beslenme ihtiyaçları
belirli fizyolojik durumlar ile kontrol edilmektedir. Beyindeki açlık ve
iştah merkezlerinin uyarılması sonucu mideyi gelecek olan yemeğe
hazırlamak adına tükürük bezlerinden salya yani tükürük salgılanır. Bu
durum özellikle ev yemeği ile beslenen hayvanlarda çok daha fazla
gözlenmektedir. Köpeğinizin kuru mama ile beslenmesinin pekçok
faydasından birisi de sizi rahatsız etmeyecek seviyede salya
salgılanmasını sağlamasıdır.
Tersine Hapşırık Nedir?
Köpeklerde sıklıkla görülen tersine hapşırık durumu pek çok köpek
sahibinin farketmediği veya yanlış yorumladığı bir durumdur. Kedilerde
çok daha nadir görülen tersine hapşırık; boğaza bir yabancı cisim
kaçmışcasına, hayvanın hırıltılar çıkarması, boynunu ileri uzatması ve
öksürüğe benzer sesler çıkarması ile karakterizedir. Bu durum son derece
doğaldır ve yumuşak damağın kısa süreli kasılmaları neticesinde oluşur.
Bu durumu bizlerde de görülen hıçkırık ile benzeştirmek mümkündür.
Köpeğimin Kulağı Çok Kokuyor. Neden ?
Dış kulak kanalı; bakteri, mantar ve kulak uyuzlarının çok sevdikleri;
sıcak ve nemli bir ortamdır. Özellikle uzun kulaklı köpeklerin
kulaklarının düzenli bakımı ve temizliği, sağlıkları açısından elzemdir.
Kulaktan gelen kötü kokular mutlaka Veteriner Hekiminiz tarafından
muayene edilmelidir. Uzun süren enfeksiyonlar tedaviyi zorlaştıracak ve
durumun ciddiyetini arttıracaktır.
Kedimin Gözlerinde Sürekli Çapak ve Lekeler Var. Ne Yapmalıyım ?
Özellikle İran kedilerinde sıklıkla gözlenen bu durum erken teşhiste
rahatlıkla tedavi edilebilen ve önüne geçilebilen bir sağlık
problemidir. Tedavi edilmediği takdirde gözyaşı kanallarının tıkanması
ya da göz çevresinde kalan çapakların Kornea (gözün saydam tabakası)’ya
zarar vermesi sonucunda ciddi göz hastalıklarına neden oldukları
görülmektedir. Düzenli olarak gözlerin temizlenmesi ve bakımı bu
hastalıkların oluşumunu engelleyecektir. Kullanabileceğiniz solusyonlar
ile ilgili lütfen hekiminize danışınız.
Kedimin / Köpeğimin Ağzı Çok Kokuyor. Neden ?
Ağız kokusunun en büyük nedenleri diş ve diş eti
hastalıklarıdır.Bunların başında da diş taşları gelmektedir. Ancak ağız
kokusuna neden olabilecek diğer sistemik hastalıklar da göz önünde
bulundurulmalıdır (böbrek hastalıkları gibi). Ağız sağlığı ve bakımı
konularında lütfen hekiminize danışınız.
Köpeğim Arkasını Yere Sürterek Yürüyor, Neden ?
Büyük ihtimalle köpeğiniz anal kese yangısı adını verdiğimiz hastalık
nedeni ile kaşıntı hissini gidermek için bu hareketi yapıyordur. Çok iyi
bakım koşulları altında dahi oluşabilen bu hastalık, dışkıların daha
kolay çıkmasını sağlayan, anüs bölgesindeki keselerin iltihap toplaması
ya da içeriklerinin aşırı miktarda birikmesi olarak özetlenebilir.
Lütfen gerekli müdahale ve tedavi için en kısa sürede hekiminize
danışınız.
Kediler neden mırlar?
Kedilerin yavruluktan itibaren içgüdüsel olarak çıkardıkları bu sesin
esas amacı, anne kediye herşeyin yolunda olduğuna ve kendisini iyi
hissettiğine dair mesaj vermektir. Kedilerin büyüdükten sonra bu sesleri
çıkarmalarının sebebi, çocukluk içgüdüleri ile sahiplerine aynı mesajı
vermeleridir.
Acil kanamalarda veteriner hekime götürene kadar ne yapmalıyım?
Derin bir kesik veya yaradan gelen kanamayı durdurabilmek için iki temel
yöntem vardır, doğrudan baskı ve turnike. Önce kanamayı doğrudan baskı
ile durdurmaya çalışın. Yaranın üzerine bir kaç kat steril gazlı bez
koyup sıkıca ve düzgün ve baskı uygulayın. Yarayı silmeyin veya yara
temizleyicileri ya da merhemler sürmeyin. Eğer kan gazlı bezden
geçiyorsa, bezi almayın bu pıhtılaşmayı önleyip kan akışını yeniden
hızlandırabilir. Üzerine yeni bir gazlı bez koyup bastırın. Bacak ya da
kuyruktaki kanama baskıya rağmen durdurulamıyorsa, bir turnike
kullanmayı deneyin. Bunu ancak son çare olarak kullanın. Turnike
uygulaması 2 saatten fazla sürmemelidir. Fazla uzun bir süre uygulanan
turnike, uzvun kaybedilmesine yol açabilir. Turnike uygulamak için uzvu
ya da kuyruğu 2,5 cm eninde bir gazlı bez ya da geniş bir kumaş parçası
ile sarın ve yarım düğüm atın. Dar bir bant veya ip kullanmayın. Üzerine
bir kalem yada çubuk takın ve düğümü tamamlayın. Kanama duruncaya kadar
yavaşça kalemi döndürün. Yapışkan bant ile yapıştırın. Kan dolaşımının
devamını sağlamak için turnikeyi her beş dakikada bir gevşetin. Yarayı
steril gazlı bez ile örtün ve köpeği tedavisi için mümkün olduğunca
çabuk veteriner hekiminize götürün.
Yalancı Gebelik?
Seksüel siklusun kızgınlık evresinde ( 2. Evresi olan Östrus) eğer dişi
hayvan çiftleşmemiş ise bunu takip eden siklus döneminde (metostrus)
“Yalancı Gebelik” adını verdiğimiz durum gelişir. Bu fizyolojik olarak
seksüel siklusun akışında yaşanan doğal bir süreçtir. Bunun sebebi kan
prolaktin seviyesinin yükselmesidir. Bu artış bazen daha yüksek
seviyelere ulaşmakta ve buna bağlı olarak ta dış klinik semptomlar
ortaya çıkmaktadır. Bazen de bu seviyedeki (prolaktin) artış fizyolojik
sınırlar içerisinde kaldığından dış klinik semptomlar gözlenmez. Başlıca
klinik semptomlar; memelerin büyümesi, sıkıldığında süt veya sekret
gelmesi, köpeğin memelerini yalaması, bazen memelerde kızarıklık ve
ağrı. Karanlık yerlere saklanma, evdeki çeşitli taşınabilir eşyaları
sahiplenme ve saklama, sinirlilik hali, iştahta azalma veya tam tersi
artış gibi dış klinik semptomlar gözlenebilir. Mevcut bu olgu fizyolojik
bir seyir izliyorsa müdahale edilmeden kendiliğinden 10 – 15 gün
içerisinde düzelir. Ancak memelerde kızarıklık, şişkinlik, ağrı, ateş,
genel durumda bozulma (iştahsızlık, durgunluk, vucut ısısında artış)
gibi genel semptomlar oluştuğunda Veteriner Hekim tarafından müdahale
edilmesi gerekir.Müdahale yapılmaz veya geciktirilirse
karşılaşılabilecek olgular; mastit, apse, meme kistleri ve ilerleyen
yaşlarda meme tümörleridir.
Güneş, sıcak çarpmasında ne yapmalıyım?
Aşırı derecede güneş altında kalmış bir kedi / köpek sıcak çarpmasına
maruz kalabilir. Bu ölüme kadar götürebilen oldukça ciddi bir durumdur.
Güneş çarpmasının belirtileri hızlı soluma, koyu renkli dişetleri ve
dil, salyada artış, bitkinlik ve kusmadır. Eğer bu belirtilerden en az
ikisi bir arada ise, ilk hedefiniz kedinizi / köpeğinizi serinletmek
olmalı. Kedi / köpeğiniz hafif şekilde etkilenmiş görünüyorsa, onu daha
serin bir yere taşıyın (klimalı bir oda, banyo küveti, fayans, vs.) veya
ıslak serin bir havluya sarın. Köpeğin ateşini ölçün ve eğer 40°C ve
üzerinde ise üzerine serin su tutun (soğuk değil) veya serin su ile dolu
bir küvete koyun. Tabi acilen veteriner hekiminize danışmayı ihmal
etmeyin.
Kedi / Köpek de Yanık?
Birinci ve ikinci derecede yanıklar için (kızarıklık ve hafif şişkinlik
ya da kabarcıklar ve aşırı hassasiyet), yanık bölgeyi serin suya batırın
veya üzerine buz paketleri uygulayın. Tereyağ, diş macunu veya insanlar
için yapılmış ilaçlar sürmeyin. Yanık yeri yumuşakça kurulayıp sarın ve
veteriner hekiminize gidin. Üçüncü derecede yanıklarda deri beyaz
görünür, tüyler kolayca çıkar ve acı şiddetlenir. Böyle durumlarda
veteriner hekiminizi derhal çağırın. Herhangi bir şey uygulamayın,
sadece yanık bölgenin üzerini yapışmayacak bir bez ile örtün.
Kedi / Köpek de Donma?
Donma genellikle ayak parmaklarını, kulakları ve testisleri etkiler.
Kediyi / Köpeği sıcak bir yere götürün ve etkilenmiş bölgeyi, sıcak suya
batırılmış bezler veya nemli sıcak su torbaları ile ısıtın. Bölgeyi
ovalamayın ve aşırı derecede sıcak uygulamayın. Veteriner hekiminizi
çağırın.
Kedim kısırlaştırıldığı halde neden hala kızgınlık gösteriyor ?
Bunun sebebi vücudun hormonal dengesinin diğer endokrin bezlerce
oluşturulmasıdır. Cinsiyet hormonlarını salgılayan bezler
uzaklaştırılınca adrenal (böbrek üstü) bezler bu işlevi kısmi de olsa
kompanze ederler. Dolayısıyla kediniz daha az da olsa, belli başlı
kızgınlık belirtilerini gösterecektir.
Yaşlı Köpek Bakımı
En uzun yaşayan köpek 29 yaşında ölmüştür 20 yaşına kadar yaşayanlara
rastlamak da artık çok nadir değildir Ancak, yaşlanma sürecinin hızı
kalıtsal olmasına rağmen küçük ırklar uzun yaşarken büyük ırklar kısa
ömürleriyle ünlüdür Irkı ne olursa olsun beslenmesine ve olası
problemlerin hemen tedavisine dikkat edildiğinde her köpeğin yaşam
kalitesi ve ömrü artacaktırKöpeğiniz Yediğinin AynasıdırDoğru besleme
özellikle de yaşlı köpekler için çok önemlidir Çoğu köpek yedi yaşını
geçtikten sonra yaşlı köpekler için özel olarak formüle edilmiş “senior”
köpek mamalarıyla beslenir Senior dietler hareket düzeyi azaldığından
yaşli köpekler için daha düşük kalori içerir Sodyum (Na) ve potasyum (K)
oranları düşürülerek kalp ve böbrek hastalıklarının gelişiminin önüne
geçilirken esansiyel yağ asitleri, vitamin ve mineral düzeyleri
arttırılarak azalan emilimlerinin dengelenmesi amaçlanırSenior
dietlerdeki lif kalitesi de ayrıca yaşlı sindirim sistemlerine uygun
olacak şekilde ayarlanır Dışardan esansiyel yağ asitleri, vitamin ve
mineral katkısı köpek dengeli bir senior mama ile besleniyorsa
gereksizdir Yine de atritis ve deri allerjisinden şikayetçi yaşlı
köpekler özellikle de linolenic ve linoleic asit katkısında fayda
görebilirHastalıkların Farkedilmesi
Yaşla birlikte hastalık riski de artar Ancak, belirtilerin erken farkedilmesi tedavi şansını yükseltecektir
Her türlü belirti için dikkatli olunmalıdır Köpeğinizin beslenme
alışkanlığını, egzersiz yeteneği ve genel davranışını iyi tanırsanız her
türlü değişikliği hemen farkedebilirsiniz
Haftalık kontroller deride nükseden her türlü şişlik ile ayrıca diş ve
dişetlerindeki anormallikleri tespit etmenizi kolaylaştıracaktır
Göz şeffaflığının erken tespiti de bu sırada farkedilebilir Gözdeki
lenslerde katarak sağlıklı köpeklerde de gözlenebilir ve ilerleyici
görüş kaybına neden olur Normal olarak yavaş yavaş ilerleme
gösterdiğinden köpeğin yaşam kalitesini pek etkilemez Ancak şeker
hastası kedi ve köpeklerde lenslerde süratli şeker depolanması
görülebilir
Yıllık aşıları için veterinerinize gittiğinizde genel bir kontrol olası
sağlık problemlerinin önceden tespit edilmesinde yardımcı olacaktır
Paranın büyük problem olmadığı duurmlarda genel muayenenin yanısıra kan
ve idrar testleri de değerlendirme de faydalıdır
Kalp Hastalıkları
Köpeklerde yaşla alakalı en yaygın hastalıkların başında dejeneratif
kalp kapakçığı problemleri gelirKapakçıklar sıkı kapanma yeteneklerini
kaybederek her kalp atışında odacığa geri kan sızmaya başlar Bu, kan
dolaşımını zayıflatırken akciğerlerde kan birikimine neden olur
Sızdıran valflar (kapakçıklar) kalpte miriltiya neden olurken bu ses
steteskopla duyulabilir Azalan dolaşım köpekte halsizliğe neden olur ve
akciğerdeki birikim öksürük ve derin solumaya yol açar Bu belirtiler
özellikle köpek heyecanlığında ya da egzersiz yaptıktan sonra ortaya
çıkar
Hasta köpekler kalp atışını güçlendirecek ilaçlar ile rahatlatılırken
dietlerindeki tuzun azaltılmasından da fayda sağlarlar Bu, kalpteki yükü
azaltırken kalp hastalığının gelişimini de yavaşlatır
Akciğer hastalıkları da yaşlanmayla beraber ortaya çıkabilir Röntgen, ECG ve ultrason ile tespit edilebilir
Sızlayan Eklemler
Yaşlı köpeklerde şişmanlık ciddi bir problemdir Kalp ve akciğer
hastalığı riskini arttırırken eklemlerin üzerine ekstra ağırlık
bindirerek atritise neden olur
Atritis ya da dejeneratif eklem hastalığı, eklemlerdeki yaşlanmayla
alakalı değişiklikleri takip eder Eklemlerdeki kayganlığın azalması
sürtünmeyi arttırır Eklemler genellikle sertleşerek şişer ve köpek
topallamaya başlar Çok şişman köpekler acilen zayıflatılmalıdır
Köpekbalığı kıkırdağının yanısıra esansiyel yağ asidi katkısı faydalı olacaktır
Röntgen tanı için gereklidir ve çoğu vakada anti-steroidal
anti-inflamatuvar ilaçlarla tedavi yapılır Bu ilaçlar gastro-intestinal
sistemde iritasyona neden olabileceğinden her türlü ishal vs belirtisi
veteriner hekime bildirilmelidir
İncelen Deri
Esansiyel yağ asidi katkıları elastikiyetini kaybeden, incelen ve
donuklaşan derinin kendini korumasını sağlar Bu tür durumlara hormonal
hastalığı olan köpeklerde daha sık rastlanır Çoğu hormonal hastalık deri
başta olmak üzere vücudun başka kısımlarını da etkiler
Hormonal hastalıklar kendini hemen belli etmediğinden durgunluk,
halsizlik, kusma ve su içmede artış belirtilerine dikkat edilmelidir
Diğer hastalıklarla karıştırılmaması için veteriner hekiminizce kontrol
edilmelidir
Diğer Problemler
Karaciğer ve böbrek hastalıkları benzer belirtilere neden olabilir
Böbrek hastalıkları özellikle kedilerde yaygın olmasına rağmen
köpeklerde de görülür Tipik olarak aşırı su içme kilo ve adele kaybı
temel belirtilerdir Vücut idrarda protein kaybettiğinden protein
ihtiyacını adelelerden karşılar
Karaciğer ve şeker hastalığı benzer belirtiler gösterir Bu hastalikların tanısı kan ve idrar testi gerektirir
Ayrıca tuz, protein ve şeker düzeyinde azalma bu hastalıkların
gelişimini yavaşlatacaktır Veteriner hekiminizde uygun “diet”ler
bulunmaktadır
Hasta köpekler çok su içtğinden idrar tutamama bir belirti olabilir
Ancak idrari tutamama yaşla alakalı başka hastalıklarda da görülebilir
Bazı dişilerde bölgedeki sinir fonksiyonlarındaki azalmayla birlikte
pelvisdeki atritik değişmeler idrar hatta dışkı tutamamaya neden
olabilir Bu durumlar veteriner hekim müdahalesiyle genellikle iyileşir
Yaşlı ve yüksek lif düzeyi içeren dietlerle beslenen köpeklerde kabızlık
da gözlenebilir Dikkatli müshil kullanımı burada faydalı olacaktır
Yaşlanmayla alakalı diğer bir problem türü ise tümörlerdir (özellikle de
kısırlastırılmamış olanların üreme organlarında ve dişilerin süt
bezlerinde) Rahim enfeksiyonları dişilerde hayatı tehdit edici sorunlara
neden olabilir ve belirtileri genellikle kusma, yüksek ateş ve vajinal
akıntıdır
İlerleyen yaş sağırlıkdan bunamaya kadar sinir ağında zayıflamaya neden
olabilir İlaçla beyne giden kan miktarını arttırırken yaşlanma ile
alakalı bunama vs belirtilerini yavaşlatacaktır
Köpek sahipleri genellikle belirtileri yaşa bağlayarak önemsemez Pek çok
durumda bu belirtiler tedavi edilebilirBu nedenle çabuk veteriner hekim
müdahalesi çok önemlidir