
Nefs-i Marziye Nedir? , Senin Razı oduğun değil – Allahın Razı Olduğu Nefis Nedir?
Öncelikle
Nefis demek Vücut Denilen Araba veya Motoru süren sürücü , şoför
Manasindadir. ve Bu Motor ve araba yaptiklarindan hesaba çekilcek olduğu
için,
onun sanki yabani bir at misali, üstüne binip güzel işler
yaptirilabilmesi için, önce terbiyet edilmesi gerekir.Yani sürüş
kurallarini ögrenmek gekekir. ve burada islamin şartlari olan namaz ve
oruç devreye girer, ve işde oruç ile insan önce nefsine gem vurmayi,
yani nefis atina, motoruna gem vurmayi, veyahut arabasinda, nasil fren
sistemini kullanmasi gerektiğini öğrenir. ve oruç ile yemeye helal olan
birşeye gem vurulur. daha sonra cima ya gem vurlur, yani frene basmasi
öğenilir. ve bunu öğrenince, artik insan islamin haram ve yasak dediği
durumlarda, frene basip nefis atinin gemini çekerek onu durdurur. ve
nefis kazandiği derece ile makam kazanir ve terbiyet ehli olur. ve işde
Nefs-i Marziye Nedir? , Senin Razı oduğun değil – Allahın Razı Olduğu Nefis Nedir? denılınce
Nefsi Raziyeye Yükselmiş bir nefis artik, Rabbimizin her yarattiginin
kader cizgisinde dogru ve hak olan oldgunu anlamaya başlar, ve
keşkelerini birakirsa, ve sebeblerde bogulmaz ise , artik onun melekleri
anlamaya başladigi zaman, nefsi Marziyeye adim atmiş olur. ve hayatta
seceneklerin bol oldgunu anlamasi, ve kör cahil gibi bir kararda
diretmemsi gerektigini anlayinca yine marziyede yol almaya başlar.
Ve dinimiz bize meleklerin yemedigini, icmedigini, tuvaletde
yapmadiklarini, ve cinsi münaasebettede bulunmadiklarini bildirir. ve
böyle olunca dünyamizda bunu yapabilen canlilara bizler elmentler
diyoruz. ve atomlar ve elementler canlidirlar, iclerinde hareket halinde
olmalarina ragmen, elektronlarin atomun cekirdegi etrafinda dönme
hizlari, onlarin katimi sivimi oldugunu belli eder. hizli dönen
elektronlar, onlari sert yapar, icine başka cisimilerin girmesine
onlarin hizli dönmeleri sebebiyle engeller. aynen bir pervanenin
saniyede 300 bin döndügünü düşün, ve sanki pervanenin boşluklari
olmadigini, ve sanki yuvarlak bir zil ve tek bir parca dönüyormuş gibi,
onun menzilinde katman oluşur. ve o icine başka bir şeyin girmesine
müsade etmez. işde elektronlarin hizida yogunluguda bizim elementleri
kati sert veya sivi yumuşak veyahutta gaz diye atfetmemize sebeb olur.
ve işde bu melekler ordusu, bizim sesimizi duyar anlar,duruma göre
hareket ederler . ve göz denen canli organizmasinda 300 veya 300 bin
tane melek görevli oldugu bilinmekde yani göz 300 bin parcadan oluşuyor.
ve canli organizmalar moleküler yapilardan oluşmakda, yani molekül bir
kac atom cinsinin biribiriyle kurdugu fiziksel baglara molekül diyoruz.
ve moleküller ise yedigimiz icdigimiz yiyeceklerden alinan, öz
maddelerden imbiklenen atom parcaciklarinin, özel bir formül ile,
yaptiklari moleküler baglar. ve o elementler göz denen moleküler yapiyi
oluşturunca, görme sinyallerini algilayip, beyine sinir sistemi yoluyla
göndermekde, ve beyinde ise, o görüntü hakkindaki bütün veriler ile,
ona karşi yapilcak hareket ve ve davrarniş hakkinda, bir karar verilir.
işde meleklik vasfi bu elementlerle algilanabilcegi icin, mesela su
molekülünün kaynama noktasi 100 °C ve Demirin 1500 °C ler arasinda. ve
insanda, ya meleklige dogru gider, yahut cin ve şeytanliga dogru. ve
şeytanin maddesi demir ve ona yakin maddeler, işde o “galu bela da”
secde etmeyecegini iddia eden yapi yani, egilmen bükülmen diyen yapi,
demir gibi sert, işlenebilmesi ve yararli hale getirebilmesi icin,
isitilmasi, ateşe tabi tutulmasi gereken yapi, ve ateşe maruz kalip
kaynama noktasi degil amma, yüksek derecede isininica, işde onu egip
büküp şekil verilir. ve demirciler işde, ona egilip bükülebilcegini
ögreten, ve onu terbiyet eden, aynen at terbiyecisinin, atin sirtina
eger vurdugu gibi, demir tebiyecisi bir demircide, demire şekil vermek
ici, onu isitip kizdirir, ve kizan demir yumuşar, ve dövüle dövüle şekil
alir. yahut dökme demir gibi 1150 °C derecelerdeki demir kaynama ergime
noktasina varmiş olur, ve sivi hale gecer, ve sivi haldeki demirde
kaliplara dökülerek, onun yararli bir kaliba şekle girip, insanin
hizmetine verilcek birer, mesala mazgal demirleri gibi, veyahut
kalorifer demirleri gibi, şekillerdeki yararli degişik demir
kaliplarina dökülerek, işde insanlarin hizmetine girer. ve nasil at
üstüne eger vurulunca, evcil olup hizmet ederse, demir dahi,
demircilerin elinde teerbiyet olup, insanlarin hizmetine girer, ve işe
yarar hale gelir.
Allahü Teala Adem Atamizi yarattiktan sonra, bütün herkese, benim
halifeme secde edin dedi. o secde Adem Atamizin taşidigi Muhammed A.S
min nurunaydi. yaratilişdan bu yana melekut, ceberut, lahut ve islam
olanlar o nura tavaf ederler, o secdenin simgesi amma, iblis müstesna.
iste iblis secde etmedi Adem Atamiza, bütün melekut ve digerlerini
secdesi rabbimizin ilminde gün hesabiyla beşyüz sene sürdü, iblis
lanetli herkes secdeye varirken ayakta beşyüz sene durdu kaldi.
kibrinden her şeyi degişti, itaati isyana şekli şemali, melekligi
herşeyi degişti, bu süre icinde hemde Adem Atamiza sirtini döndü. bir
şeylere kizip sirtinizi dönmeyin insanlara, bu şeytan ahlakidir. Allahim
inananlari şeytan aleyhillane ahlakindan uzak etsin.daha sonra mühlet
aldi, ve cennette Havva annemizi kandirip, Bugdaydan yedirdi. bugday
posali idi, Allahü Teala yasaklamişdi, bu yüzden yemeyin demişti, havva
Annemizde Adem atamizi yaniltti, ikiside yediler, az sonra barsaklar
calişdi ve defi hacet ihtiyaci hissettiler, Adem Atamiz aranmaya
başladi, Allahü Teala Biliyordu fakat sordu Adem Atamiza, Adem Ne
aranirsin , pislenecek yer, Allahü -Teala Adem Atamiza dedi, Cennette
pislik olmaz, in dünyaya, oraya pislen. yani ey insan oglu dünya
pislenme yeridir, defi hacet yeridir. burada mal mülk tutmak keyif
yapmak yeri degil, cennetten indirilmeden önce Adem Atamizdan,
Peygamberimizin nuru alindi, ilk ameliyat. ondan sonra dünyaya indirildi
dünyada Adem Atamiz Havva Annemizle ayri yerlere indirildi, Adem atamiz
cok üzüldü, pişman oldu, havva annemizden de ayri düşmüşdü, hem tövbe
ediyorlar, hemde bir birbirlerini ariyorlardi, Adem atamizin boyu 70
ziraydi, yani parmaklarin ucundan dirsege kadar olan yer bir ziradir.
yani yaklasik 28 -30 metre civarinda, tam kac metredir Allahü Teala
bilir. dünyada bir biribilerini ararken, arafatta buluştular. yani
konumuza geri döndük hacda tavaf ve say in yaninda birde Arafatta Vakfe
yapilir. şimdi bunun hikmetini anlatacagim. Adem atamiz tövbesinde
dediki: cennettin kapisinin üzerinde yaziyorduki “Lailahe illallah
Muhammedün Rasulullah.” “Yarabbi cennetin kapisinda yazan isminle
beraber yazdigin Muhammedin hatirina bizi bagişla” dedi cenabi hak
nidalarini duydu ve tövbelerini kabul etti. ve Arafattayken bütün dünya
alem yildizlar herşey durduruldu, yani vakfedildi, ve Peygamberimiz
Muhammed Mustafanin nuru, Adem atamiza tekrar yerleştirildi. iste
arafattaki vakfe, bu sebebledir.yani ikinci ameliyat bu sünneti
peygamberimizde yaşamişdir, iki defa manevi ameliyat olmuştur, yani
ameliyat olanlar üzülmesin, ameliyata gidecekler desinlerki, Adem
atamizin sünnetini, peygamberimiz Muhammed Mustafanin sünnetini yaşamaya
gidiyoruz niyetiyle ameliyata girsinler, Allahin izniyle ameliyat şifa
olacaktir.
Yine cam denen madde, silisyum veya silikat yani kum tanesi isitilarak
elde edilir, ve onun terbiyeti yine ateş iledir. ateşde cehhennemde
terbiyet olur. ve cehennemin sicak tabakasi ile terbiyet olur. ve
isitilinca, bardak tas tapak veya pencere olur veya ayna haline girer.
ve cam yine kirilgan yapidadir, onu işledikden sonra soguyunca, yine o
sanki eski hali gibi sert olur, ve o halde iken, onu bükemezsin, bükmeye
kalkinca kirilir.
işde Havva Annemiz icin yapilmiş olan rivayetlerde gecerki, Havva
Annemiz Hz. Ademin Kaburga kemiginden halkoldu. Ve kadin kismini eger
serbest birakirsan kaburga kemikleri gibi egik kalir, veya onu tamamen
düzeltmeye kalkarsan kirarsin incitirisin. ve hal böyle olunca kadini ne
serbest birakacaksin, öyle davulcuya zurnaciya kacacak kadar, nede
zorlayip dosdogru olacaksin diye egriligini düzeltmiye kalkacaksin. ve
ona yumuşaklikla muamele edip, hafif bükeceksin, ve onu kirmadan egri
oldgu yerlerde ona direnc uygulayacaksin. ve fazla direnc, yine onu
kirar incitir. yani elementar yapi, bu rivayet bize kadinin nasil bir
elementar yapisi oldugunu anlatir. ve kemik sertttir, mesal bacak
kemikleri egilmez, egersen kirilir, amma Allah, kaburga kemigini öyle
halkederki, o hafif egilebilcek yapidadir.
yani kadinin terbiyetide, aynen demirinki gibi olmasada, ona yakin
olarak, ne serbest birakacak, nede ip gibi dosdogru yapican onu. aynen
gögüs kefesindeki gibi, ve 12. kaburgalarin agzi acikdir, ve onlar
esnek bir yapidadir, ve vücudun durumuna göre esnerler, ve onun görevi
kalbi ve cigerlri korumakdir. yani kadin erkegin zirhi gibidir.
Hal böyle olunca, su 100 °C de kaynar dah önce kaynamaz. ve yemek, sulu
yemek kaynamadan pişmiş olmaz, ve en az 100 ° C li bir cehhennem ateşine
maruz kalir o yiyecekler, veyahut yanmiş hararet yapmiş bir beden,
soguk su ister, onun icebilcegi soguk su, en fazla 4 dereceya kadar
olan su sogukdur, ondan ötesi donma derecesine girmeye başlar, ve eksi
bir derece donma noktasidir, ondan sonra su kati hale gecer, ve artik
icilmez olur . yani su ise senin cibilliyatin, su isen, seni soguk ile
terbiyet edersek, sen 4 derecey kadar sivi kalabilirsin, eksi bir
derecde donarsin, artik kati olursun, yani aynen sistemimizdeki uranüs
gezegeni gibi, havanin ve suyun dondugu nokta. ve yani uranüsün oldugu
nokta demek oluyorki, güneş sistemimizin dört dereceden daha az oldugu
bir uzaklik noktasi, ve hal böyle olunca ondan daha uzaga gidildikce,
sicaklik dahada düşer, ve dört dereceden az sicaklik olan bir yerde
hayat olmaz degilmi, amma su molekülleri kati haldedir ve canli
orgnizmalar vardir yani .
Yani sen ey insanoglu, su gibi aziz bir kimse olsan, cok faydali bir
kimse olsan, senin ögrencegin yapi, yani Hz Osman gibi faydali, Hz
Ebubekr gibi dini mübine faydali bir yapida olsan, sana ögretilcek olan,
dört dereceden aşagi gecersen, sivi olmakdan cikarsin kati buz olmaya
dogru gidersin, ve faydan azalmaya başlar istidatin bozulur, ve ondan
sonra artik organizmalari saklamakda kullanilrisin. ve yine sicaga tabi
tutulursan, 100 °C kaynama noktan, bu sefer ondan yüksek derecede,
hiddetlenirsen, sen buhar olur ucarsin, kabina sigmamaya başlarsin, ve
gaz aynen kaynayan caydanlgin tepesinin atmasi gibi, tepen ativerir, ve
eger bir yerde gaz cogalir, ve kapaginida atamazsa, orayi patlatir ve
dişari cikar.
su gibi saf ve temiz olsan yine olmaz ve bazen kötü olmayi ögrenmen lazim ve, Hz ömer veya
Hz.Aliye bir adam hakkinda “cok saf temiz, ve cok iyi” dediler. O da, “O
adam kandırılmaya çok müsaitmiş” dedi. yani afedesiniz cok iyi olursan,
bir şeytan askeri gelir ve ac donunuda bilemem ne eden demeye kalkar.
ve kadin olmak o donu acmak ile başlar, yani kadin ilk kanan, yani Hz
Havvadan önce Lusi diye bir Havva daha varmiş diyorlar, ve şeytan gelip
ac bilmem neyini deyince ona kanan ve acan kandirilan, ve şeytan soyunu
üreten kabillerin soyu, ve ondan sonra şeytanin erkekligi ve dişiligini
allah yok etmiş, ve havvayi yaratmiş ve havvayi ise yine saf bulup
kandiran, hain şeytan ve askerleri, yani kadin kandirilmaya müsait.
erkeklik ise işde kanmamasini ögrenen, donunu acmamayi ögrenen kimse, ve
eger erkekleri kandirida onlar donunu acarsa homo olur, ve artik ondan
erkeklik kadinlik gider neutron drumuna düşer. afedesiniz erkelik
dişiligi olmayan cibilliyatsiz şeytan olur, şeytanin tiki yokdur ve
kuyrugunu kicina sokup üreyen yaratik. yani kendi kendini dölliyen
yaratik. yani zekeride faza uzatmaya kalkanlara, öyle seninki o kadar
uzunsa, döndürde kicina sok denir, yani o kadar uzattinsa artik kicina
sokda şeytan ol demekdir bu. yani cibilliyatsiz şerrefsiz hain kalleş
ahmak yaratik.
işde kuranda gecen vusta yol bu yüzden önemlidir, atomlari anla
anlamasina amma, demiri ögren amma, demir olup, demirin düştügü hataya
düşme, suyu ögren amma, suyun düşdügü tuzaga düşme diye sana nefis
marziye makami ögretilir. yani pipisi tutisi olmayan meleklik vasfini
ögren, amma sen insan kal, ve yerince baba ol, yerince anne ol, ve
yerince merhmetli, yerince cebbar ol, yerince mümin, yeri gelince halid
bin velid gibi ol, karşindaki bir muhammedse bile, ve kanma öyle her
lafa her söze, hemen bir düşün tefekkür et, bunun önü ne olur sonu ne
olur diye, hemen atilma.
ve demir oldunsa, senin yararli hale gelmen demek, önce azabi tadacan,
ateşe tabi tutulcan, ve sonra yandim pişdim demek olmaz, seni terbiyet
edicin, hangi kaliba sokduysa, ondan razi olabilmekdir. senin razi
oldugun degil, Allahin senden razi oldugu yeri bilmekdir. ve Allah seni
su yaptiysa, bilki senin kaynaman, pişme noktan 100°C, ve sen 80 ° C de
yoldan cayma bekle yansanda, buhar olsanda, sen ucup melek olmak
istiyorsan, önce 100°C de kaynayacan, ondan sonra ucmayi ögenirisin
buhar olursun. 80°C de evliya kesilip ucuyon kaciyon numralari cekme
insanlara .
Ve Allah kainata fizik yasalari diye yasalar koymuş, ve melekleri
anlamak, onlari bilmek ile olur. ne ne zaman radyoaktif olur, ne nezaman
işik verir, ne nezaman kaynar, ne nezaman donar, ve ne zaman agir olur,
ne zaman hafif olur bunlari bilmek melek ilmidir.
Allahin kainata koydugu yasalar, melek yasalaridir. Mesala 1 dioptri
gözlük olmuş bir cam, bir dioptri göstermek ile sorumlu, o onun
sahibinin koydugu kaliba, %100 uyar ve 1 dioptri gösterir, buna tam
itaat eden meleklik denir. onda sapma olmaz, ve sen o melegi anliyacak
isen, ve gözlük olabilecek bi safliga ulaşmak istersen, önce dioptri
yasalarini ögrenceksin, ve şeyh icin derlerki, onun müridi, gassalin,
yani ölü yikayicinin elindeki ölü gibi olacak, o seni o yana cevirirse o
yanna, buyana cevirirse bu yanna döneceksin. sen ölüsün, sende itiraz
olmaz, olamaz yani. işde meleklik, canli olmana ragmen, ölü gibi
olmakdir ve kapi duvar canta gömlek gibi ölü gibi davranabilmekdir,
yaratan sana, hangi kural ve yasa koyduysa, ona tam itaat etmekle
sorumlusun. ve su odunsa, senin kaynama noktan 100°C, bundan aşagisinda
olmaz. 80°C de viyklarsan, indirirler ocakdan, ham kalir, kaynamiş
olmazsin,ve makami marziyeye cikamazsin, senin razi oldugun 80°C ye
degil, sen Allahin sana koydugu yasa olan, 100°C den razi olmalisin.
senin razi oldugun,yeter dedigin yer degil, Allahin senden razi oldugu
yer önemli. yine donma noktan belli, eksi bir derece, ondan önce hafif
donarsin amma, tam donma nokta sifir ve alti, ondan önce dondum olmaz,
KATI oldum olmaz. işde bunlari anladgin gün makami marziyeye cikdin
demekdir. o güne ve o yere varirsan, orda bu garip Raşid kuluda,
onlarin meclisinde an, olurmu unutma haaa.
Cikabilirsen o makama, makamin mübarek olsun.
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 26 Kasım 2015 Perşembe
Original Kar © glan
